Fatih Sultan Mehmet; Bir Cihan İmparatoru

Fatih Sultan Mehmet; Bir Cihan İmparatoru

Fatih Sultan Mehmet 30 Mart 1432 tarihinde Edirne’de dünyaya geldi. Babası 6. Osmanlı Padişahı 2. Murat, annesi ise Hüma Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmet çocukluğunu Edirne’de özel hocalardan ders alarak geçirmiştir. Fatih çocukluğunda oldukça yaramaz bir Padişahtı. Hocası Ak Şemsettin’i dinlemez, onu kızdıracak her türlü şeyi yapardı. Hocası, Mehmet’in bu yaramazlıklarına uzun bir süre dayandı. Çünkü Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik olarak görüyordu. Ama bir gün Fatih’in yaramazlıkları dayanılamaz hale geldi ve Hocası, Padişahın huzuruna çıktı. Olanları dinleyen 2. Murat Ak Şemsettin’in kulağına bir şeyler fısıldadı. Ak Şemsettin bu duyduklarına şiddetle itiraz etse de Koca Murat oldukça ciddiydi. Bir gün Mehmet yine ders esnasında yaramazlık yaparken babası birden içeri girdi. Koca Murat’ın izinsiz içeri girmesine çok sinirlenen Hoca, 2. Murat’a bir tokat attı. Bu olay aslında 2. Murat’ın ona emriydi. Padişah babasının Hoca’dan dayak yediğini gören Mehmet artık hiç yaramazlık yapmadı. Böylelikle büyük bir savaşçı olma yolunda yetişmeye başladı. Bu konuda bilgi almak ve merak ettiğiniz soruları sorabilmek açısından internet sayfalarını üzerindeki ilgili online firmalara bakabilir ve buradan detaylı bir şekilde inceleme yapabilirsiniz.

Fatih Sultan Mehmet’in İlk Saltanat Yılları

Fatih Sultan Mehmet’in ilk saltanatı 1444 yılında Babasının doğuda ve batıda barışı sağladığını düşünerek tahtan çekilmesi üzerine başladı. Babası tahtan çekildikten sonra Mehmet henüz 12 yaşındayken Hanedanın en büyük Şehzadesi olarak Padişah oldu. 2. Mehmet’in bu Padişahlığı yalnızca 2 yıl sürmüştü. Çünkü Haçlıların bu durumu fırsat bilerek Osmanlıya saldırması her şeyi değiştirdi. Çandarlı Halil Paşa, 2. Murat’a bir mektup yazdı. Mektubunda ordunun başına geçmesini ve Haçlıları durdurmasını istedi. Durumun ciddiyetinin farkına varan Koca Murat Varna savaşıyla Haçlıları durdurdu. Böylelikle Edirne’nin güvenliği kontrol altına alınmış oldu. Koca Murat savaşı kazandıktan sonra oğlunun iktidarını sarsmamak için tekrar Manisa’ya geçti. Fakat Çandarlı Halil Paşa, Murat’a bir mektup daha yazdı. Bu mektupta da Mehmet’in henüz Padişahlık için yetersiz olduğunu söyleyerek tekrar tahta geçmesini istedi. Devlet Erkanının bu rahatsızlığının farkına varan 2. Murat 1446 yılında oğlunu Manisa’ya sürgüne göndererek tekrar tahta çıktı. Tahta çıktıktan sonra oğluna eskiden olduğu gibi davranmadı. Artık savaşlarına ve fetihlerine onu götürmedi. Fatih, Manisa’da yarı sürgün hayatı yaşadı. Manisa’dan ayrılması ve Payitahta gelmesi yasaktı. Fakat o sürgün hayatına boyun eğmedi ve kendi adına para bastırdı. Ayrıca emrindeki Türk korsanlar onun yardımlarıyla Venedikli tüccar gemilerine saldırıyorlardı. Geleceğin haşin bir Padişahı olacağını şimdiden belli ediyordu.

Fatih Sultan Mehmet’in Tahta Çıkışı

Fatih Sultan Mehmet’in 2. saltanatı 1451 yılında başlamıştır. Bu tarihte babası 2. Murat vefat etmişti. Bunun üzerine Mehmet, Padişahlık için Edirne’ye çağrıldı. Tekrar tahta çıkan 2. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa’ya büyük bir korku salmıştı. Çünkü Çandarlı onun tahtan indirilmesine ve sürgün hayatı yaşamasına neden olmuştu. Ayrıca Çandarlı’nın Mehmet’e olan muhalifliği de devam etmekteydi. Fakat 2. Mehmet şimdilik böyle şeylere vakti olmadığını söyleyerek yapacak önemli işleri olduğunu söyledi. 2. Mehmet’in yıllardır hayalini kurduğu şey İstanbul’u fethetmekti. Artık bunu yapabilecek güce sahipti. Zira Bizans’ın başkenti daha önce Babası, dedesi ve büyük dedesi Yıldırım Beyazıt tarafından kuşatılmıştı. Fakat bütün bu kuşatmalar başarısız olmuştu. Fatih Sultan Mehmet saltanatı eline aldıktan sonra İstanbul’u kuşatmak için hazırlıklara başladı. İlk olarak Yıldırım Beyazıt’ın yaptırmış olduğu Anadolu Hisarının karşısına Rumeli Hisarını yaptırdı. Daha sonra ise askerleriyle birlikte İstanbul’un etrafını incelemeye başladı. Bütün bu olanlar Çandarlı Halil Paşa’yı oldukça endişelendirdi. O, devletin böyle bir fetih için hazırlıksız olduğunu düşünüyordu. Fakat Fatih kendi bildiğini okudu ve 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul’u karadan ve denizden kuşattı. İmparator, Fatih’i durdurabilmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Öncelikle Papa’dan ve İtalyanlardan yardım istedi. Daha sonra ise Haliç’in ağzına büyük bir zincir gerdi. Bu sayede Osmanlı donanmasının şehre yaklaşmasını engellemeye çalıştı. Fakat Fatih’in bu durum için bir planı vardı. Fatih tarihte görülmemiş bir şekilde gemiler karadan yürütmeye karar verdi. Tire’den gönderilen sağlam urganlar ve halatlarla gemiler karadan yürütmeyi başardı. Osmanlı donanmasını birden karşısında gören Bizans donanması ne yapacağını bilemedi. Bu sayede Konstantinapol denizden kuşatıldı. Fethin başarılı olmasının diğer bir etkeni de Fatih’in kendi icadı olan Şahi toplarıdır. Fatih Sultan Mehmet üstün zekası ve stratejisiyle 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fethetmeyi başardı. Şehri ele geçiren Fatih, Hristiyan halka bir konuşma yaptı. Konuşmasında herkesin eski nizamıyla yaşamaya devam edeceğini söyledi. Ayrıca dinlerine karışılmayacağı konusunda da garanti verdi. Fatih, bu fethiyle 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu da tarihe gömmüş oldu. O artık Cihanın tek büyük Padişahıydı. Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra Çandarlı Halil Paşayı idam etti. Artık ona engel olacak hiç kimse yoktu. Fatih Sultan Mehmet bu muazzam gücüyle Bosna’yı, Sırbistan’ı, Mora yarımadasını, Kırım’ı, Hersek’i, Amasra’yı, Sinop’u, Karaman’ı, Trabzon’u, Eflak’ı, Boğdan’ı, Arnavutluk’u ve Doğu Anadolu’yu fethetti. Trabzon’u fethederek Trabzon Rum İmparatorluğunu yıktı. Ayrıca Akkoyun Hükümdarı Uzun Hasan ile Otukbeli savaşını yaparak Akkoyunluları yıkılış sürecine soktu. Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı’nın ve Dünya tarihinin görüp görebileceği en büyük Hükümdarlardandı. O, 30 yıllık saltanatında yaptığı fetihler ile fethin babası unvanını kazandı. Onun fetihleriyle Akdeniz ve Karadeniz bir Türk gölü haline geldi. Ayrıca kendisi devrinin en büyük Bilim Adamları arasındaydı. Bilime, sanata, siyasete ve şiire büyük bir ilgisi vardı. Fatih Sultan Mehmet, Venedikliler tarafından yapılan tam 19 suikast girişiminden başarıyla kurtulmayı başardı. Fakat ne yazık ki sonuncusu başarılı oldu. Fatih Sultan Mehmet 3 Mayıs 1481 yılında sefer hazırlığı içerisindeyken Gebze’de vefat etti.